Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız; “Doğal gaz fiyatlarını değerlendirdiğimizde Mart ayında vatandaşlarımız, sanayicilerimiz her hangi bir fiyat farkı olmaksızın kullanabilecekler” dedi.
TBMM’de gazetecilere yaptığı açıklamada Mart ayında doğal gaza zam yapılmayacağını söyleyen Enerji ve Tabii kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, “Gerek ham petrol fiyatları, gerekse döviz kurları bizim bu fiyat mekanizmasında etkili oluyor. Elektrik fiyatlarını önümüzdeki ayın sonunda değerlendireceğiz. Doğal gaz fiyatlarını değerlendirdiğimizde Mart ayında vatandaşlarımız, sanayicilerimiz her hangi bir fiyat farkı olmaksızın kullanabilecekler. Umarız ki, uluslararası piyasalarda Türkiye’nin dışında bölgeden kaynaklanan istikrarsızlıklar olumsuz tesirler yapmamış olsun. Bizim girdilerimizle alakalı herhangi bir artış gözlenmemiş olsun. Mart ayında vatandaşlarımız Şubat ayındaki fiyatlarla bu hizmetlerden yararlanabilecekler” diye konuştu.
“600-700 MİLYON DOLAR DAHA AZ PARA ÖDEYECEĞİZ”
“Kışın havaların iyi geçmesi doğal gaz tüketimi açısından ülke bütçesine nasıl bir katkısı oldu” şeklindeki soruya cevap veren Bakan Taner yıldız, “Geçtiğimiz yıl son meteorolojik verilere son 62 yılın en soğuk kışıydı. Hem doğal gaz miktarlarımızda hem de enerji kalemlerinde ciddi artışlar olmuştu. Ama bu yıl geçtiğimiz yılın hava koşullarına göre kış daha rahat geçiyor. Bunun yalnızca doğal gaz ithalatı ile alakalı Ekim, Kasım, Aralık ve Ocak ayını dahil edersek yurtdışına yaklaşık 600-700 milyon dolar daha az para ödemiş olacağız. Bizim için bir önemli konu daha var, yağış rejimlerinin düzenli olması, enerji ile alakalı hidroelektrik santrallerimize kaynak, enerji depolamış oluruz. İnşallah sel felaketi olmadan yağmur ve karın enerji sektörü için gayet iyi olduğunu söylemeliyiz” şeklinde konuştu.
“HERHANGİ BİR FİYAT ARTIŞI SÖZ KONUSU DEĞİL”
“Dağıtım şirketlerinin anlaşmalarının bitmesi nedeniyle doğal gaz fiyatlarını artırdığı yönünde haberler var” şeklindeki soruya, “BOTAŞ’ın Edirne’den Kars’a, Sinop’tan Hatay’a varıncaya kadar dağıttığı doğal fiyatları aynıdır. İllere göre değişen hizmet dağıtım bedelleri var. Bizim 8-9 yıl önce ihale ettiğimiz şirketlerin süreleri doldu. Yeniden götürdükleri hizmetlere göre, maliyetlerine göre, yaptıkları yatırım miktarına göre yeni düzenlemeler oldu. Bu bugünle alakalı bir konu değil, geçen yıl yapılan bir düzenleme. O yüzen doğal gaz fiyatlarına ayrı bir fiyat artışı gelmedi. Hizmet dağıtım bedelleri ile alakalı kimi illerde 5 lira, kimi illerde 10 lira civarında farklı hizmet dağıtım bedelleri ile alakalı uygulamalar oldu. Herhangi bir fiyat artışı söz konusu değil” diye cevap veren Bakan Yıldız, bir gazetecinin “Ocak ayında elektrik faturalarında yüzde 30’luk bir artış olduğu söyleniyor, böyle bir artış oldu mu?” şeklindeki sorusuna ise “Böyle gizli zam diye bir şey söz konusu değil” diye cevap verdi.
“1 OCAK 2014’TEN İTİBAREN GEÇERLİ OLACAK”
Bakan Yıldız, “Bazı vatandaşların sayaçların değiştiği ve faturaya yansıdığı şeklinde şikayetleri var” iddiasına ise, “Önümüzdeki hafta Elektrik Piyasası Kanunu TBMM’de görüşülecek. Kamunun yararına olan bir işte hem kayıp kaçakların düzenlenmesi, hem ömrünü dolduran sayaçların yenilenmesi kamunun bir işidir. Bu manada böyle bir kanun değişikliği yapıyoruz. 2014 1 Ocak’tan itibaren bu geçerli olacak” dedi.
“TÜRKİYE’DE BAHSEDİLEN 2 BÖLGENİN HARİCİNDEKİ KAYIP KAÇAK ORANLARI YÜZDE 9.4”
Yıldız; Başbakan’ın Güneydoğu ziyaretlerinde kayıp kaçaklarla ilgili bazı taleplerinin olduğunu, bunun geri dönüşümünün olup olmadığı yönündeki soruya ise şu şekilde cevap verdi: “Üzerinde titizlikle çalıştığımız bir konu. Burada hem devlet hem de kul hakkı söz konusu. Hepimiz kullandığımız doğal gaz ve elektriğin bedelini bir şekliyle ödemek durumundayız. Başbakanımızın bu konu üzerine dikkat çekmesi bizim için iyi oldu. İnşallah performans rakamlarını kamuoyu ile paylaşacağız. Yalnızca Doğu ve Güneydoğu Anadolu için bunu söylemeyelim ama orada yoğunlaşan yerler var. İstanbul’un bir kısmında da bunlar oluyor. Bu her birimizin dikkat etmesi gereken, hem kul hakkına giren hem de devlet hakkına giren bir husustur. Türkiye’de bahsedilen 2 bölgenin haricindeki kayıp kaçak oranları AB üyesi ülkelerinin kayıp kaçak oranlarından daha düşüktür, yüzde 9.4. Yani doğru bir yöne gidiyoruz, belirlediğimiz hedef doğru hedef ama o 2 bölgede de Türkiye’nin diğer bölgelerinde gösterdiğimiz performansı göstermemiz lazım.”